Toy Soldier / Oyuncak Asker - Pitch Black Process

Are you out of time in the middle of nowhere?

Are you really lost, or just afraid?

Maybe this is

The beginning you’ve been looking for

Every trial of life is like being in a war

Hep denedin, biliyorum.

(You've always tried, I know)

Hep kaybettin, biliyorum.

(You've always lost, I know)

Roaming in a storm since day one

Alone in this journey

Destination unknown

Everything was dreamt of is dead and gone

You’re like a king who sits on the failure throne

Hep denedin, biliyorum.

(You've always tried, I know)

Hep kaybettin, biliyorum.

(You've always lost, I know)

Düşlerin bile yaralı.

(Even your dreams are hurt)

Oyuncak asker gibisin, (You are like a toy soldier,)

Azap yollarında.

(In the way of torment.)

Hep denedin, biliyorum.

(You've always tried, I know)

Hep kaybettin, biliyorum.

(You've always lost, I know)

Hep denedin, biliyorum.

(You've always tried, I know)

Hep kaybettin, biliyorum.

(You've always lost, I know)

Düşlerin bile yaralı.

(Even your dreams are hurt)

Oyuncak asker gibisin, (You are like a toy soldier,)

Azap yollarında.

(In the way of torment.)

Êtes-vous à court de temps au milieu de nulle part ?

Êtes-vous vraiment perdu ou avez-vous simplement peur ?

Peut-être que c'est

Le début que vous cherchiez

Chaque épreuve de la vie est comme être dans une guerre

Hep denedin, biliyorum.

(Tu as toujours essayé, je sais)

Hep kaybettin, biliyorum.

(Tu as toujours perdu, je sais)

Itinérance dans une tempête depuis le premier jour

Seul dans ce voyage

Destination inconnue

Tout ce dont on rêvait est mort et parti

Tu es comme un roi assis sur le trône de l'échec

Hep denedin, biliyorum.

(Tu as toujours essayé, je sais)

Hep kaybettin, biliyorum.

(Tu as toujours perdu, je sais)

Düşlerin bile yaralı.

(Même tes rêves sont blessés)

Oyuncak asker gibisin, (Tu es comme un petit soldat,)

Azap yollarında.

(Sur la voie du tourment.)

Hep denedin, biliyorum.

(Tu as toujours essayé, je sais)

Hep kaybettin, biliyorum.

(Tu as toujours perdu, je sais)

Hep denedin, biliyorum.

(Tu as toujours essayé, je sais)

Hep kaybettin, biliyorum.

(Tu as toujours perdu, je sais)

Düşlerin bile yaralı.

(Même tes rêves sont blessés)

Oyuncak asker gibisin, (Tu es comme un petit soldat,)

Azap yollarında.

(Sur la voie du tourment.)