Yaralısın - Zakkum

Yalnızsın, kuşlara hasret bir korkuluk gibi

Unutulacaksın, hiç okunmamış eski bir kitap gibi

Yorgunsun, artık mürekkep tutmaz bir defter gibi

Yıkılacaksın, yırtıp atılan son bir mektup gibi

Yaralısın ve yaralı kalacaksın

Geceleri yatağında yarana sarılacaksın

Yalnızsın, yaprakların örttüğü eski bir sokak gibi

Küskünsün, balıklarını kıyıya vuran bir okyanus gibi

Yağmursuzsun, hikayesi eksik bir ihtiyar ağaç gibi

Anlamsızsın, çocukların korktuğu bir dönme dolap gibi

Yaralısın ve yaralı kalacaksın

Geceleri yatağında yarana sarılacaksın

Yalnızsın, korkuluk gibi.

Yorgunsun, İstanbul gibi.

Yıkılacaksın, bir duvar gibi.

Unutulacaksın, her yalnız gibi.

Yalnızsın, bir bedel gibi.

Yorgunsun, İstanbul gibi.

Küskünsün, bir çocuk gibi.

Unutulacaksın, her yalnız gibi

Tu es seul, comme un épouvantail en quête d'oiseaux

Tu seras oublié, comme un vieux livre qui n'a jamais été lu

Tu es fatigué, comme un cahier qui ne contient plus d'encre

Tu t'effondreras comme une dernière lettre déchirée

Tu es blessé et tu resteras blessé

Tu embrasseras ta blessure dans ton lit la nuit

Tu es seul, comme une vieille rue couverte de feuilles

Tu es offensé, comme un océan qui lave ses poissons à terre

Tu es sans pluie, comme un vieil arbre sans histoire

Tu es inutile, comme une grande roue dont les enfants ont peur

Tu es blessé et tu resteras blessé

Tu embrasseras ta blessure dans ton lit la nuit

Tu es seul, comme un épouvantail.

Vous êtes fatigué, comme Istanbul.

Vous allez vous effondrer comme un mur.

Vous serez oublié, comme tout solitaire.

Tu es seul, comme un prix.

Vous êtes fatigué, comme Istanbul.

Vous êtes rancunier, comme un enfant.

Tu seras oublié, comme tout solitaire