İstanbul - Mercan Dede, Ceza

Üsküdara giderken aldı yağmur

Altı da üstü de bir gemi İstanbul

Paslı tozlu eski ve yeni kalmış

Kasnak üstü altı, altı dolu

Sol anahtarı, Marmara, nota, martı

Kocaman aşkları yere düşüp de kalktı

Bu yaşının altında gönül sefası

Kız kulesi karşı, bir de selamsız

Yazı, kışı, baharı çekilecek, kahrı da

Çekiyor ki kahrımızı açıyor bahtı

Akıyor denizi dere gibi ters dönemede

Çekiyor insanı her güne her dönem

Kalabalık açık hava müzesi mahşer

Kimisine şans kimine de mavzer

Kimisine pas da vermeyen bu dilber

Eteğine sarılıp işi (…) dönenler

(…) (…) üfleyip yiyenler

Her bir köşesi neşe bir köşesi dertten

Üsküdara giderikan aldı yağmur

Gönül sefası

Il a plu sur le chemin d'Üsküdar

Un navire au-dessus ou au-dessous d'Istanbul

Vieux et nouveau poussiéreux rouillé

Poulie top six, bas plein

touche gauche, Marmara, notes de musique, mouette

Leur grand amour est tombé au sol et s'est relevé

Heartbreak sous cet âge

Contre la Tour de la Vierge, et sans un salut

L'été, l'hiver, le printemps seront partis

Cela attire

La mer coule comme un ruisseau à l'envers

Il attire les gens à chaque jour, à chaque période

L'apocalypse d'un musée en plein air bondé

Chance pour certains, Mauser pour d'autres

Cette belle, qui ne laisse pas passer certains

Celles qui serrent leurs jupes et retournent travailler (…)

(…) (…) ceux qui soufflent et mangent

Chaque coin est joie, un coin est trouble

En allant à Üsküdar, il a plu

peine d'amour